“Mükemmel Günler” Filmi Üzerine: Nasıl Yaşamalıyız?
Ünlü yönetmen Wim Wenders’ın “Mükemmel Günler” filmi ne anlatıyor? Sade yaşamayı mı? Mutlu olmayı mı? Sıradan anları mı? Yaptığımız şeylere dört elle sarılmayı mı? Doğayla olan bağımızı mı? 👀
“Mükemmel Günler” filmi, orijinal adıyla Perfect Days, Tokyo’da yaşayan Hirayama isimli bir tuvalet temizlikçisini konu alıyor. Hirayama’nın her sabah aynı saatte başlayan gündelik hayatı, her gün kendini tekrar ediyor. Hirayama, boş zamanlarını müziğe, fotoğrafa ve kitaplara ayırıyor. Ağaçları arkadaşı olarak görüyor, her gün onların fotoğraflarını çekiyor. İşini çok ciddiye alıyor Hirayama, tuvaletleri büyük bir titizlikle temizliyor. Hatta küçük bir ayna yardımıyla klozetin görünmeyen kısımlarını bile kontrol ediyor. Çoğunlukla yalnız gibi görünse de, az insanla samimi ve derin bağlar da kuruyor. Sade ama mutlu bir hayatı var.
“Hirayama bugünün imkanlarına uyum sağlamış birisi değil. Evinde televizyon yok, internet kullanmıyor, akıllı telefonu yok… Fakat günümüzde yaşıyor. Çok fazla olasılık arasında kaybolmaktansa, hayatında eksiltmeye giderek ve daha az tüketerek mutlu olmayı seçmiş.” Wenders, Hirayama’yı işte bu sözlerle anlatıyor Altyazı Sinema Dergisi ile yaptığı röportajda.
Filmin özellikle ortalarında, Hirayama’nın önceden varlıklı olduğunu; geçimini tuvalet temizleyerek sağlamasının bir zorunluluk değil, tercih olduğunu görüyoruz. Ve aslında film boyunca kendisinin ne kadar özgür olduğunu fark ediyoruz.
Komorebi: Tekrarı Olmayan O An
Filmin orijinal adı, Japonca, "komorebi". Bu kelimeyi sözlük anlamına göre çevirirsek, "ağaçların arasından sızan güneş ışığı” demek. Ama aslında çok daha fazlasını ifade ediyor. Doğa ile derin bir bağ kurmayı, önemsiz gibi görünen küçük anları bile takdir etmeyi kapsıyor. En önemlisi de, bu “komorebi”lerin her biri benzersiz. Sadece bir kez, o anda olur. Tekrarı yoktur.
“Şimdi, şimdidir.”
Hirayama, her sabah dışarı çıktığında yeni günü selamlarcasına neşeyle gökyüzüne bakıyor. Yüzüne vuran güneş ışığı, ağaçların dalları, yaprakları onu her defasında gülümsetmeyi başarıyor. Hayat telaşı içinde, pek çoğumuza sıradan gibi gelen o anları kucaklıyor ve takdir ediyor.
Tabii şunu da söylemek lazım, bu herkesin seveceği bir film olmayabilir. Kimisine fazla iyimser, yalnız, sessiz veya sıkıcı gibi gelebilir. Ama her türlü durumda, bir şansı fazlasıyla hak ediyor. Hem yönetmenimiz, bu filmde “nasıl yaşamalıyız?” sorusunun peşinden gittiğini söylüyor. Belli mi olur, belki sana iyi gelecek bazı cevaplara rastlarsın...
Ayrıca, filmi izledikten sonra en az bir hafta kadar ağaçlara ve gökyüzüne başka bir gözle bakmak garanti!😃
Haftanın Şarkısı
Film boyunca pek konuşmayan Hirayama’nın geçmişi hakkında bildiklerimiz kısıtlı. Ancak özenle seçilen film müzikleri bazı ipuçlarını da açığa çıkarıyor. Amerikalı müzisyen Lou Reed’in 1972 çıkışlı “Perfect Day” klasiği bunlardan biri.
Tuvalet mi, Sanat Eseri mi?
Hirayama’nın filmde temizlediği tuvaletler, 2020’de hayata geçirilen Tokyo Toilet Project’in bir parçası. 17 tuvaletin dünyaca ünlü mimarlar tarafından tasarlandığı bu proje, umumi tuvaletlerin pis olduğu algısını kırmak amacıyla, Japon tekstil devi Uniqlo’nun yöneticisi Koji Yanai tarafından başlatılmış.
Yanai, turistlerin ilgi odağı olan tuvaletleri uluslararası alanda daha çok tanıtmak isteyince, yönetmen Wim Wenders’a belgesel çekmesini teklif etmiş. Wenders ise, bir belgesel yerine uzun metrajlı film yapmaya karar vermiş.
Japonya’nın misafirperverlik kültürünün günümüzdeki simgesi olmayı başaran bu tuvaletlerin hepsi kullanıma açık. Hatta film sonrası yapılan tuvalet turlarına da ciddi bir talep var. Yerlerini merak edersen burada bulabilirsin.
Ormanda Bir Yürüyüş
En güzel tuvaletlerden birinin mimarı Kengo Kuma. Kuma, “Ormanda Bir Yürüyüş”, orijinaliyle ‘’A Walk in the Woods’’, adlı tuvaleti, parkın ağaçları ve yemyeşil doğasıyla bütünleşecek şekilde tasarlamış. Kengo Kuma ismi bir yerlerden tanıdık geldi mi?👀 Kuma, Eskişehir’de bulunan Odunpazarı Modern Müze’nin de mimarı!
Odunpazarı Modern Müze’nin binası da başlı başına bir sanat eseri. Kuma, burada da ahşap ve doğal malzemeler kullanmayı tercih etmiş. Müzeye daha yakından göz atmak istersen, Piri’deki Eskişehir turunda seni bekliyor!
Unutmadan bazı notlar…
Eğer bu bülteni alıyorsan; ya yakınlarda Piri’ye girmişsindir ya da bizzat bültene kayıt olmuşsundur. Eğer her hafta bu bültenleri almak istemiyorsan, sessizce ayrılabilirsin. Zamanını ve enerjini önemsiyoruz.
Bu yayının global kullanıcılarımız için hazırladığımız İngilizce versiyonu da hoşuna gidebilir. İçerikler bazı haftalar benzer, bazı haftalar ise tamamen farklı.
Herkese “mükemmel” bir hafta sonu dileriz. Haftaya görüşmek üzere! 👋🏼
Yine mükemmel bir yazı 💯👌
teşekkür ederiz